Psikoz nedir, nedenleri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Psikoz nedir, nedenleri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Psikoz, kişinin gerçeklikle bağlarının kopması olarak adlandırılabilir. Algı ve düşümce yapısının bozulması psikozu başlatan önemli nedenlerdendir. Kişinin düşünce yapısı olumsuz yönde ilerler ve ruhsal çöküntülere neden olabilir. Psikoz bir rahatsızlık adı değil bir üründür. Halüsinasyonlar ve delizyonlar psikozun eşlikçilerindendir. Gerçeklikle bağ kopuşu olmayan şeyleri görme veya duyma noktasında psikoz başlar. Fazlalaşan ve yoğunlaşan sanrılar kişiyi mental olarak yıpratır ve neyin gerçek neyin hayal ürünü olduğuna karar verme  yeteneğini sekteye uğratır. 

Psikoz semptomları nelerdir? 

Kişide isteksizlik, işlevsizlik, motive olamama, şüpheci tutumların artışı, sosyal izolasyon ve tepkisizlik gibi durumlarla birlikte psikoz gelişmeye başlar. Psikotik atakların yaşandığı evrelerde ise halüsinasyon türleri (görsel, işitsel, duyusal) ve diğerlerinin kontrolü altında olduğuna dair veya diğerlerinden her açıdan üstün olduğuna dair (örneğin: peygamber gibi hissetmek) hislerin varlığıyla oluşan sanrılar meydana gelir. 

Psikoz Nedenleri

Psikozu tetikleyen nedenler kümesi oldukça geniştir. Travmatik geçmiş deneyimler, genetik aktarım ve madde kullanımı örnek olarak verilebilir. Her kişinin yaşam zorluğunu algılanma süreci farklı olduğundan zihnin verdiği tepkilerde değişir bu nedenle bazı kişiler psikoz geçirebilir. 

Psikozun tedavi yöntemleri nelerdir? 

Psikoz tedavisinde, gerçeklik bağlantılarının tekrar yapılanması için psikiyatrik ilaçlara başvurulurken buna paralel olarak psikoterapi sürecinin de ilerlemesi gerekir. Psikoterapide Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) psikozun sebeplerine ve tetikleyici inançlara erişmek için işlevseldir. BDT, geçmiş travmatik öykülere hakim olmak, bir günü hangi düşüncelerle geçirdiğini fark etmek ve buradaki otomatik düşünceler, ana ve ara inançlara erişerek var olan negatif düşüncenin iyileştirilmesi noktasında kişiye katkı sağlar. Psikotik nöbetlerde kişinin etrafında bulunan yakınlarının da psikoza karşı bilinçli olması psikoeğitim ile sağlanabilir. 

Psikoz yaşayan bir ressam olan Salvador Dali “'Tuvalimde belirdiğini gördüğüm görüntüler karşısında ilk şaşıran ve çoğu zaman dehşete düşen benim.” cümlesiyle aslında psikozu özetler. Gerçeklikle bağı zayıflayan kişiler tekrar gerçeğe döndüklerini fark ettiklerinde yoğun bir şok yaşarlar. Bu nedenle psikoz yaşayanların duygu, düşünce ve davranışları dalgalanmalı,, şüpheci ve sıra dışı olur.