Fazla düşünme, geçmiş ya da gelecek odaklı olan düşüncelere bir son verememektir. Geçmişte yaşanan olaylarda takılı kalma, keşkeleri acabaları düşünme mental olarak yorucudur. Değiştirilemeyecek olan yaşanmış olayları değiştirme ve geleceği yönetme gücümüz yoktur, ancak düşünerek sorun veya sıkıntıdan çıkacağımıza veya olaylara hazırlıklı olacağımıza inanırız. Kişi kendine düşünme limiti kuramadığında fazla düşünme döngüsüne girer ve bu döngü genelde yorucu olur.
Felaket senaryoları, acabalar ve keşkeler bu döngü için kuvvetli eşlikçilerdir. Fazla düşünmek, günlük hayatta sizi işlevsizleştirebilir, isteksizleştirebilir, keyif noktalarınızı olumsuz etkiler. Peki fazla düşünmek nasıl engellenir nasıl dengelenir? Düşündüğünüz konun geçmiş veya geleceğe hitap ettiğini fark etmek önceliktir. Geçmiş artık geçmiştir gelecek ise bir belirsizliktir. Geçmiştekileri değiştiremeyeceğimiz gibi geleceğide tam istediğimiz gibi planlayamayız. Şu an ve burada olmak elimizdeki en güzel fırsattır, geleceğe yön vermek ve geçmiş hatalardan ders çıkarmak için bir farkındalık zamanıdır. Anda kalmak ve kontrolünüz dışındaki olay, kişi, durum ve olaylara karşı düşünmeyi dengelemek sizi fazla düşünmekten kurtarabilir.
Fazla düşünen insanlar genellikle kaygılıdır. Kaygıyı yönetebilmek düşünceyi, düşünceyi yönetebilmek kaygıyı etkiler. Bu noktada, anda kalma egzersizleri, nefes egzersizleri, beden gevşeme egzersizleri anda olduğunuzu hatırlatmak için işlevsel araçlardır. Her zaman planladıklarımız olmaz, hayatın akışına ayak uydurabilmek için aksan suya karşı değil, aktığı yönde suyla birlikte kulaç atmak kabullenmenin ve hayatla akmanın böylece anı yaşamanın önemli bir noktasıdır.