Yaygın Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nedir? Belirtileri
Nelerdir?
Kaygı Nedir?
Freud, kaygı ve korkunun
ayrımını tehdidin gerçekliğe bağlamıştır. Korku, gerçek bir tehdit karşısında
verilen bir tepkiyken, kaygının somut bir sebebi olmak zorunda değildir. Aynı
korku gibi kaygı da doğal ve evrimsel bir duygudur. Kişiyi içsel tehditlere
karşı korumak için ortaya çıkar, ancak her zaman faydalı olmayabilir.
Kaygının Patolojik Olduğu Nasıl
Anlaşılır?
Endişenin, panik halinin
kişinin işlevselliğine zarar vermeye başladığı noktada, bu kaygı durumuna
patolojik denebilir. Daha açık olmak gerekirse, kişinin günlük yaşamında engel
oluşturuyorsa ve rutinini bozmasına sebep oluyorsa müdahale edilmesi gereken
bir durum haline gelmiş olabilir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Kaygının devamlı ve belirli bir
sebep olmadan var olmasıdır. Kişi gününün çoğunu, ortada somut bir sebep
yokken, abartı bir endişe halinde geçirir ve sürekli kötü bir şeyler
olabileceğini düşünür. Bu kaygılar genellikle sağlık, aile ve para konuları üzerine
yoğunlaşmıştır, ancak kişinin sosyal ve fiziksel koşullarına göre değişkenlik
gösterebilir.
Yaygın anksiyete bozukluğuna
sahip kişiler, çoğunlukla kaygı düzeylerinin fazla olduğunun farkındadırlar.
Hatta odadaki ‘evhamlı kişi’ olmaktan rahatsız da olabilirler. Buna rağmen,
endişe seviyelerini kontrol altında tutmakta zorlanırlar veya durum
spesifiğinde abartı tepki gösterdiklerini kabul etmeyebilirler.
Yaygın Anksiyete Bozukluğunun
Sıklığı Nedir? En Çok Kimlerde Görülür?
Genel ortalamaya bakıldığında
%5-6 gibi yüksek bir yaygınlıktan bahsedilebilir. Yaşlanmayla beraber kaygı
düzeyinin de artmasından kaynaklı olarak yaşlılarda daha çok görülür. Yapılan
araştırmalar kadınlarda görülme sıklığının da daha fazla olduğu yönünde
sonuçlar vermiştir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu
Belirtileri Nelerdir?
Kaygı bozuklukları hem fiziksel
hem psikolojik belirtilerle kendisini gösterir. Yaygın anksiyete bozukluğunda
en öne çıkan belirti daimi bir endişe halinin bulunmasıdır. Buna ek olarak
diğer belirtiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
·
Ellerde ve
ayaklarda titreme
·
Uykuya dalmada
problem yaşama
·
Dikkat dağınıklığı,
konsantrasyon olmada güçlük
·
Fazla olduğunun
farkında olunmasına rağmen kaygı durumunun kontrol altına alınamaması
·
Kas ağrısı
·
Baş ağrısı
·
Mide ağrısı veya
bulantısı
·
Kolayca irkilme
·
Yorgunluk
·
Bunalma ve sıcaklık
basması hissi
Yaygın
Anksiyete Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir? Nasıl Oluşur?
Sebebi tam olarak bilinmemesine
rağmen birçok psikolojik bozukluk gibi yaygın kaygı bozukluğunun da biyolojik,
psikolojik ve sosyal etmenlerin birleşimiyle oluştuğu düşünülmektedir. Yani
genetik bir yatkınlık varsa, çevresel olayların da etkisiyle kişinin iç
çatışmalarının sonucu olarak yaygın anksiyete ortaya çıkabilir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğunda Biyolojik Etmenler
Yapılan araştırmalar, yaygın
anksiyete bozukluğunda kalıtımın depresyondaki kadar bir etkisi olmadığı ancak
yine de orta seviye, daha spesifik olmak gerekirse %30 oranında, rol oynadığı bulunmuştur[bk1] . Aynı zamanda, yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerin
beyinlerindeki serotonin salınımında ve taşınmasında problemler olabildiği
gözlemlenmiştir.
Yaygın Anksiyete
Bozukluğunda Çevresel Etmenler
Kişinin yüzleşmekte
zorlanabileceği durumlarda bulunması, travmatik olaylar deneyimlemesi veya
şahit olması, büyük yaşam değişiklikleri ve bunun gibi sebeplerle yüksek stres
yaşanması, kaygı düzeyini artıracağından yaygın anksiyete oluşmasına da sebep
olabilmektedir.
Psikolojik Etmenler
Psikanalik görüş, tüm kaygı
bozukluklarının id, ego ve süperegonun çatışması sonucu oluştuğunu savunurken
bilişsel görüş, belirsizliğe tahammül edemeyen kişinin bir ‘savunma
mekanizması’ olarak anksiyete geliştirdiğini ortaya atmıştır.
Yaygın
Anksiyete Bozukluğu Tedavi Edilebilir mi?
Diğer patolojik kaygı kaynaklı
bozukluklar gibi yaygın anksiyete bozukluğu da tedavi edilebilir bir
problemdir. Kişinin istekli ve düzenli bir şekilde tedavi sürecine dahil olması
ve motivasyonunun yüksek olması bu süreci kolaylaştırır ve daha kısa süreye
indirgeyebilir.
Yaygın
Anksiyete Bozukluğu Olan Kişi Ne Yapmalı?
Kişi kendisinde yukarıda
maddelenen belirtilerin olduğundan şüpheleniyorsa ve kaygı seviyesinin günlük
hayatını etkilediğini düşünüyorsa, ilk yapması gereken bir uzmana başvurmaktır.
Uzman diye bahsedilen kişi bir psikiyatrist veya psikolog olabilir. Buna ek
olarak kişinin kendi kendine yapabileceği, kaygı seviyesini bir miktar da olsa
azaltabilecek bazı yöntemler bulunur.
·
Egzersiz: Gün
içinde fiziksel olarak aktif kalmak ve düzenli olarak egzersiz yapmak hem daha sağlıklı
hissetmeyi sağlar hem de stres seviyesini düşürür.
·
Alkol ve uyuşturucu
madde kullanımı stres seviyesini uzun vadede yükseltir.
·
Sigara ve kafein
günlük kullanımı stres seviyesini artırır.
·
Gevşeme Teknikleri:
Nefes egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi yöntemler gün içerisinde oluşabilen
negatifliğin alınmasına ve gerginliğin azalmasına yardımcı olur.
·
Sağlıklı bir uyku
ve yemek düzeni oluşturmak da kaygı seviyesini azaltır.
Yaygın
Anksiyete Bozukluğu Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Anksiyete bozukluklarında
psikoterapi, ilaç tedavisi ve gevşeme terapisi gibi yöntemler uygulanır. İlaç
tedavisi de psikoterapi de hem tek başlarına hem beraber kullanıldıklarında
iyileşme sağlayabilmektedir. Hangi yöntemin yararlı olacağına uzman ile
birlikte karar vermek gerekir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğunda İlaç
Tedavisi
Anksiyete için antidepresanlar ve anksiyolitik
ilaçlar tercih edilir. Genellikle bağımlılık yapma veya güçlü yan etkiler
gösterme gibi etkileri yoktur. İlaç tedavisine başlarken, bitirirken ve dozunu
ayarlarken mutlaka bir psikiyatristle beraber hareket edilmelidir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğunda Psikoterapi
Terapi yöntemleri içerisinde en
çok işe yararlılığı kanıtlanan EMDR Terapisi veBilişsel Davranışçı Terapidir
(BDT). Bilişsel Davranışçı Terapi ile temel amaç kaygı ile başa çıkma
becerileri kazandırmaktır. Bunun yanında kaygıya sebep olan olaylar ile başa
çıkma ve kaygı duygusunu daha olumlu duygularla değiştirme hedeflenir. EMDR
Terapisi ise kişide anksiyeteye neden olabilecek geçmiş anı ve deneyimleri
bularak bu olumsuz anılarla çift yönlü uyarım ile birlikte çalışarak rahatsız
edici bir anıdan nötr/olumlu bir anıya dönüştürmeyi hedeflemektedir.
Gevşeme Terapisi
Yardımcı bir yöntem olarak
görülebilir. Temel amaç korku ve kaygının azaltılıp daha pozitif bir duygu
durumunda kalabilmektir.
Brawman-Mintzer,
O., & Lydiard, R. B. (1997). Biological basis of generalized anxiety
disorder. Journal of Clinical Psychiatry, 58(3), 16-26.