Çocukların okula alışma süreçlerinde adapte olmaları gereken yeni bir çevre, okul sistemi, öğretmen ilişkileri, arkadaş ilişkileri gibi çeşitli yapılar vardır. Bu farklılıklara uyum sağlamaya çalıştıkları dönemde kendi görünürlüklerini arttırmak ve ev içerisinde öğrendikleri davranışları dışarıya aktarmak isterler. Bu noktalarda kontrol kaybı olduğunda akran zorbalığı çok sık görülmektir.
Akran zorbalığı, yaşıt çocuklar arasındaki üstünlük savaşı olarak ifade edebilir. Çocuklar üstünlüğü göstermek için akranına fiziksel, duygusal veya sosyal zararlar verilebilirler. Akran zorbalığına maruz kalmış bir çocukta maruz kaldığı zorbalığın türüne bağlı olarak farklı duygular, düşünceler ve tepkiler görülebilir. Zorbalığa maruz kalan çocuk sessizleşebilir, dürtüselleşebilir, öfke kontrolünde problem yaşayabilir, iletişimi zayıflayabilir veya uyum davranışı çok fazla artabilir. Çocuktan çocuğa değişen bu tepkilerde çocuğun zorbalığa maruz kaldıktan sonraki tepkilerinde zorbalıktan önceki davranışlarına göre artma ya da azalma gözlemlenir. Tepki grafiği dalgalı olabilir ve farklı duyguları aynı anda yaşamaya çalışabilir. Bu durum yaşanılan zorbalığa bakıldığı takdirde normal olsa da, genel tabloda olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çünkü zorbalığa maruz kalan çocuk baş etme yöntemlerini kurduğu zamanlarda duygu bastırma / yüksek duygu yaşama, çok fazla sessiz kalma / çok fazla öfkeli hal, çok fazla yalnız vakit geçirme / çok fazla sosyallik gibi normal eğrinin dışına taşan durumları sürdürmesi o davranışı benimseyip pekiştirmesine ve böylelikle haksızlığa karşı oluşan bir davranış kalıbı oluşturmasına neden olur.
Akran zorbalığı yaşayan
çocukların psikolojik olarak profesyonel bir destek alması, anlaşıldığını
hissetme, ifade edebilme ve bütün resme bakabilme, duyguları kontrollü yaşama
böylece kontrollü davranışlar sergileme açısından oldukça önemlidir.